Mortgage (Tutsat) Konut Finansman Sistemi Kimin İçin
Türkçe karşılığı ipotek, rehin anlamına gelen ya da ‘Tutsat’ denilen
‘Mortgage’ konut finansman sisteminin daha ilk anda adından da
anlaşılacağı gibi güvenilir olmadığı çağrışımı yaptığını söyleyebiliriz.
SİSTEMDEN KİMLER YARARLANABİLECEK ?
06.03.2007 tarih ve 26454 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe
giren ve kamu oyunda ‘Mortgage Yasası’ diye de bilinen 5582 Sayılı Konut
Finansmanına İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Yasa, Devlet Bakanı Abdüllatif Şener’in de belirttiği gibi yoksul ve dar
gelirlilere uygun olmayan bir konut sisteminin dayanağını oluşturmaktadır.
Hatta bu sistem orta gelirli tüketicilere de uygun olmayan bir sistemdir.
Yasa ile sınırları çizilen bu sistem ülkemizde ancak yüksek gelirlilerinin
konut sahibi olmalarını sağlayabilecek bir içeriğe ve öze sahiptir. Çünkü
konut faizleri çok yüksektir. Bu sistem ile konut sahibi olabilecek bir
kişi en az 700-800YTL taksit ödemek durumunda kalacaktır.
Sistemden asıl kazançlı çıkacak olanlar; bankalar, sermaye grupları ve
sistemin içinde yer alacak büyük şirketlerdir.
SİSTEM BİLİNMEZLİKLERLE VE TEHLİKELERLE DOLUDUR
Yasa’da karmaşa, ayağı yere basmayan hükümler, bilinmezlikler ve
belirsizlikler vardır, Yasa’nın birçok hükmü anlaşılır değildir.
1994-1995 yıllarında dövize endeksli konut kredisi kullanan on binlerce
tüketici 1994 yılı Nisan ayında çıkan bir ekonomik kriz nedeniyle perişan
edilmişlerdir. O dönemin başbakanı tarafından iki anahtar sözüyle dövize
endeksli konut kredisi almaya yönlendirilen, emlakzede - konutzede diye de
anılan tüketiciler ekonomik krize kurban edilerek, bırakınız iki anahtar
sahibi olmayı, ellerindekiler de alınmış, intihara boşanmalara ve aile
dramlarına neden olunmuştur.
Mortgage Yasası, güvence verebilecek bir içeriğe sahip değildir.
Çıkabilecek bir ekonomik krizde ne yapılacağı, konut kredisi kullananların
zarar görmemesi için hangi önlemlerin alınacağı belirtilmemiştir.
Bu sistemde tüketicilere verilecek konut kredisine sabit ve değişken olmak
üzere iki tür faiz uygulanacaktır.
Değişken faiz uygulamasının ülkemizdeki ekonomik kararsızlık ve
dengesizliklerin sık yinelenebileceği göz önüne alındığında çok büyük
tehlikelere ve sorunlara neden olabileceği düşünülmelidir. Bununla
birlikte sabit faizler de yüksek tutulmaktadır.
Bu sistemde üst üste iki taksitini ödeyemeyen tüketicinin ipoteği nakite
çevrilerek kredili konutuna el konulacaktır.
Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi durumunda, tüketici tarafından bir
ya da birden çok taksitin erken ödenmesi istendiğinde, kendisinden erken
ödeme ücreti alınarak cezalandırılacağına ilişkin Yasa’da hüküm
bulunmaktadır.
Konut kredisi kullanan 500 binden fazla tüketiciyi bekleyen büyük tehlike
Yasanın 20.maddesi ile 2499 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 11.maddesinde;
“Bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce düzenlenmiş bulunan ve bu kanunun
38/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan konut finansmanı tanımına uyan
kredi ve finansal kiralama sözleşmelerinin tarafı olan tüketiciler; bu
maddenin yürürlüğe girmesini takiben üç ay içerisinde sözleşmenin yapılmış
bulunduğu konut finansmanı kuruluşuna başvuruda bulunarak sözleşme konusu
işlemin bu Kanunun 38/A maddesinde yer alan konut finansmanı tanımı
kapsamı dışında değerlendirilmesi talebinde bulunabilirler.
Süresi içinde talepte bulunmayan tüketicilerin, bu maddenin yürürlüğe
girmesinden önce düzenlenmiş bulunan sözleşmeleri, bu Kanunun 38/A
maddesinin birinci fıkrası kapsamında kabul edilir.” denilmektedir.
Yukarıda belirtilen Yasa hükmüne göre; Yasanın yürürlüğe girmesinden önce
konut kredisi kullanan tüketiciler, 6 Haziran 2007 tarihine kadar bu yasa
kapsamında olmamak ya da bu Yasa kapsamına girmemek için kredi çektikleri
banka şubesine başvuruda bulunmazlarsa, Yasa kapsamına alınmış olacaklar
ve daha sonra doğabilecek tehlikelerle karşılaşabileceklerdir.
TÜKETİCİLERE ÖNERİLER VE UYARILAR
Sisteme girmeden önce tüketicilerin ödeme güçlerini çok iyi incelemeleri
ve değerlendirmeleri gerekmektedir.
Bununla birlikte, değişken faiz seçeneği ile kredi kullanmak isteyenler
doğabilecek risk ve tehlikeleri mutlaka çok iyi düşünmelidirler.
Yasanın yürürlüğe girmesinden önce konut kredisi kullanan tüketiciler,
ileride başlarına gelebilecek tehlike ve sorunları düşünerek 6 Haziran
2007 tarihine kadar bu Yasa kapsamına alınmak istemediklerini belirten bir
dilekçe ile ilgili banka şubelerine başvuruda bulunmalıdırlar.
Dilekçe örneği hem Derneğimizin hem de Sanayi ve Ticaret Bakanlığının web
sayfasında bulunmaktadır.
Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı |