E-Ticaret
1-a) E-Ticaret nedir: Tüketiciler açısından tanımlama yapılırsa,Internet
ortamında tüketicilerin belirli sistemler üzerinde gerçek ve ya sanal
ürünleri ya da hizmetleri para karşılığında satın alması işlemidir. Aynı
ortamda firmaların birbirleri ile yaptığı ticarettir. Kısaca tanımlayacak
olursak e-ticarete, ticaretin elektronik versiyonu diyebiliriz.
Bu tanımın dünyaca kabul görmüş kurumlar tarafından daha resmi şekilde
olanı ise şöyledir;
OECD (İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı)?Sayısallaştırılmış yazılı
metin, ses ve görüntünün işlenmesi ve iletilmesine dayanan
tüketiciler,firmaları ve kurumları ilgilendiren tüm ticari işlemlerdir.
OECD, e-ticaret sürecini ise şu şekilde tanımlamıştır;
Ticaret öncesi firmaların ve tüketicilerin elektronik ortamda bilgilenmesi
ve araştırma yürütmesi,
Ödeme sürecinin yerine getirilmesi,
Taahhüdün yerine getirilmesi, mal veya hizmetin tüketiciye teslimi, Satış
sonrası bakım, destek, vb. hizmetlerin sağlanması.
b-E-Ticaretin türleri
E-Ticaret ticaret tarafları bakımından dörde ayrılır.
Şirketler Arası (B2B- Business To Business) Elektronik Ticaret
Şirket-Tüketici Arası Elektronik Ticaret
Şirket-Kamu İdaresi Arası Elektronik Ticaret
Tüketici-Kamu İdaresi Arası Elektronik Ticaret
1 ve 4 şıklarda belirtmiş olduğumuz türler, ticaret hacmi nedeniyle diğer
türlerden daha çok gelişmiştir.
c-E-Ticaret kimleri ilgilendirmektedir.
E-ticaretin tüketiciyi ilgilendirmesinin yanı sıra bu ticaret içinde yer
alan ya da bu ticaretin ilgilendirdiği sektör ve kurumlar şunlardır:
Satıcılar,üreticiler,bankalar,sigorta şirketleri,nakliye/kargo
şirketleri,yazılım firmaları,devlet.
d-E-Ticaret – Klasik Ticaret kıyaslaması
E-Ticaretle klasik ticaretin arasındaki en büyük fark hız. Elektronik
ortamda saniyeler içinde gerçekleşen işlemler, reel hayatta haftalar
alabiliyor. Örnekle açıklayacak olursak;?Bir iş makinesi alacak olan firma
internetten ve klasik ticaret yöntemiyle alışveriş yapacak olsun. Klasik
ticarette;?Firma x şirketinden katalog isteyecek. Katalogda belirlediği
ürün için şirketten fiyat isteyecek. Sonra diğer firmalardan katalog ve
fiyat isteyerek ilk firmayla karşılaştıracak. Ardından belirlediği bir
firmaya form aracılığıyla sipariş verecek. Siparişi alan firma stoklarını
kontrol edecek, sevkiyat hakkında form aracılığıyla bilgi gönderecek.
Ardından fatura ve irsaliye kesimi için yine form gönderimine başvuracak.
E-Ticaret Web siteleri yardımıyla ürünü seçen şirket, diğer firmaların
web sitelerinden fiyatları karşılaştıracak ve satın alacağı ürüne karar
verecek. Ardından seçtiği firmadan sipariş geçecek ve tedarikçi firma
elektronik sistem üzerinden belirli olan stokunu görecek ve siparişe yanıt
verecek. Ardından elektronik ödeme sayesinden saniyeler içinde gerçekleşen
alışverişin ardında nakliyata verilecek ve müşteri mail yardımıyla
bilgilendirilecek.
Ülkemizde e-ticaret hızla artmaktadır.2011 yılı içinde e-ticaret 2005
yılına göre 16 kat artarak 23 milyar liraya ulaştı. 2012 yılı için bu
miktarın 40 milyar TL.ye ulaşacağı tahmin ediliyor. 2011 yılı içinde
Türkiye iç piyasasındaki tüm perakende ticaretin tahmini cirosunun 350
milyar TL.dolayında olduğu söylenmektedir. Buna göre , e-ticaret cirosunun
tüm perakende ticaret cirosu içindeki payının % 6,57 olduğu
görülmektedir.Bu oranın her geçen yıl daha da artacağı anlaşılmaktadır.
2-Yapılan araştırmalar göre,e-ticaret sitelerinden alışveriş yapanların %
50’sini
25-35 yaş aralığındaki kişilerin oluşturduğu söylenmektedir. Elektronik
Ticaret İşletmecileri Derneğinin yapmış olduğu araştırmaya göre, e-ticaret
sitelerini kullanan kadınlar en çok giysi ve dekoratif ürün alışverişi
yaparken, erkekler daha çok fonksiyonel ve teknolojik ürünler satın
almaktadır. Türkiye’deki Internet üzerinden alışverişin % 77’sinin Marmara
, İç Anadolu ve Ege olmak üzere 3 bölgede yapıldığı belirtilmektedir. Bu 3
bölgeden Marmara % 48’lik oran ile e-ticaretin en yoğun yapıldığı
bölgelerin başında gelmektedir. Marmara Bölgesini % 16 ile İç Anadolu ve %
13 ile Ege Bölgesi izlemektedir.
İstanbul en çok teknoloji ve giyim ürünlerini satın alıyor-
İstanbul, özel alışveriş kategorisinde en çok giyim ve aksesuara harcama
yaparken, fırsat kategorisinde yeme-içme kategorisi öne çıkıyor.
İstanbulluların sanal yapı marketlerden en çok satın aldıkları ürün ise
gardırop oldu.
Teknoloji ürünlerinde televizyon, cep telefonu ve bilgisayarlar ilk
sıralarda yer alırken, tüketiciden tüketiciye satış yapan sitelerde giyim
ve kitap/dergi satışlarının yoğun olduğu görülüyor.
Ankara, özel alışveriş sitelerinden en çok giyim ve hediyelik eşya; fırsat
sitelerinden ise turizm ve seyahate yönelik fırsat satın alıyor. Sanal
yapı marketlerde en çok satılan ürün klima olurken, teknolojik ürünlerde
tablet bilgisayar; tüketiciden tüketiciye satış sitelerinde ise masaüstü
bilgisayar ilk sırada yer alıyor.
İzmir'in özel alışveriş sitelerindeki ilk tercihi ayakkabı ve ev
tekstilinden yana oluyor. Tıpkı Ankara'da olduğu gibi fırsat sitelerinde
en çok turizm fırsatlarını satın alan İzmirliler, sanal yapı marketlerde
elektrikli el aletlerine ve bahçe ürünlerine yöneliyor. Teknolojik ürün
kategorisinde cep telefonu ilk sırayı alırken, tüketiciden tüketiciye
satış yapan sitelerde diz üstü bilgisayar başı çekiyor.
3-Elektronik ticarette hemen her konuda tüketici mağduriyeti
yaşanmaktadır.Sanal ortamın getirdiği başta güvenlik ve gizlilik sorunları
olmak üzere çeşitli nedenlerle sorunlar yaşanmakta ve tüketiciler mağdur
edilmektedir.
Elektronik ticarette tüketicilerin yaşadığı mağduriyetler genellikle
şunlardır:
a-Tüketiciler her hangi bir sipariş vermedikleri halde Internet’ten
şifresi çalınarak alışveriş yapılmakta ve bu alışverişi yapan kişi yapılan
alışverişin borcunu şifresini çaldığı tüketici adına çıkartmaktadır.
b- Tüketicinin e-ticaret yoluyla konuda bir bedel ödediği halde
,siparişini verdiği mal kendisine gönderilmemekte yada siparişini verdiği
hizmet ilgili firma tarafından tüketiciye verilmemektedir.
c- Elektronik ticaret yoluyla alışveriş yapan tüketicinin kredi kartı
hesabından birden fazla çekim yapılmaktadır.
d- Tüketicinin kredi kartından , satın aldığı mal ve hizmet bedelinin
üstünde ilgili firma tarafından çekim yapılmakta, bedel alınmaktadır.
e- Tüketiciye, istediği üründen farklı ürün gönderilmektedir.
f- Sipariş verilen ve satın alınan ürün tüketiciye kırılmış veya bozuk
olarak, kısaca, ayıplı olarak gönderilmektedir.
4- Tüketicilerin hakları satın alma işlemi Internet üzerinden olsun ya da
olmasın, temel olarak 4077 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”
ve bu doğrultudaki ikincil düzenlemelerle korunuyor.
Bu kanunda tüketicilerin karşılaşabilecekleri; ayıplı mal; ayıplı hizmet;
sözleşmelerdeki haksız şartlar; taksitle satış; paket tur; kampanyalı
satış; kapıdan satış; mesafeli satış; tüketici kredisi; kredi kartları;
konut finansmanı; abonelik sözleşmesi; garanti belgesi; satış sonrası
hizmetler; ticari reklamlar ve ilanlar gibi birçok farklı durum ayrıntılı
olarak düzenlenmiş durumda.
Kanunda yer alan bu düzenlemelerin çoğu Internet üzerinden alışveriş yapan
tüketiciler için de geçerli. Örneğin, bir mal yada hizmet yüz yüze
gelinerek de alınsa, Internet üzerinden de alınsa eğer “ayıplı mal” ,
“ayıplı hizmet” durumunda ise tüketicinin hakları yasal olarak bellidir.
Ancak internette alışverişin geleneksel alışverişten farklı olması
nedeniyle,özellikle, Internet üzerinden yapılan satın alma işlemleri, 4077
sayılı Kanunun 9/A maddesi ile şu an yürürlükte olan mevzuat uyarınca,
“Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmeliğe” tabidir.
Mesafeli sözleşme ise `Yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya
diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya
gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya
sonradan teslimi ya da ifası kararlaştırılan sözleşmeler` olarak
tanımlanıyor. Internet üzerinden yapılan alışverişler de bu tanıma
giriyor.
İnternette alışveriş yapan tüketici ile satıcı arasında mesafeli sözleşme
kurulmadan önce, tüketicinin satın almak istediği hizmet ya da mal
konusunda sağlayıcı tarafından yönetmelikte yer alan hususlarda
bilgilendirilmesi gerekiyor. Sözleşme kurulmadan önce yönetmelik
kapsamında satıcı tarafından tüketiciye verilmesi gereken bilgilerden
bazıları ise şöyle:
a) Satıcı veya sağlayıcının isim, unvan, açık adres, telefon ve varsa
diğer erişim bilgileri,
b) Sözleşme konusu mal veya hizmetin temel nitelikleri,
c) Tüm vergiler dâhil olmak üzere mal veya hizmetin Türk Lirası olarak
satış fiyatı,
ç) Varsa teslim masrafları,
d) Ödeme ve teslim veya ifa ile ilgili bilgiler,
e) Cayma hakkının kullanılmasının şartları.
Bu ön bilgilerin online ortamda satın alma işlemi gerçekleşmeden önce
tüketici tarafından teyit edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, sözleşme
ilişkisi kurulmuş sayılmıyor.
f- E-ticarette cayma hakkı:
Bu işlem sonrasında yapılan sözleşmenin tüketiciye getirdiği en büyük hak
ise cayma hakkı. Tüketiciler söz konusu yönetmelik uyarınca hiçbir neden
göstermeksizin satın almış oldukları mal veya hizmetten 7 gün içinde cayma
hakkına sahiptir. 7 gün içinde cayan tüketici mal veya hizmet için ödediği
bedeli geri alabiliyor. Yönetmelikle satıcının, satışa ilişkin önbilgi
yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde ise cayma hakkının süresi 7
günden 3 aya uzayabiliyor.
Ancak, tüketiciyi koruyan bu hakkın kullanılmadığı sözleşmeler de yok
değil. Niteliği itibariyle geri gönderilmeye elverişli olmayan ve çabuk
bozulma tehlikesi olan veya son kullanma tarihi geçmiş olan malların
teslimine ilişkin sözleşmeler, tüketici tarafından ambalajının açılmış
olması şartıyla, ses veya görüntü kayıtlarına, yazılım programlarına ve
bilgisayar sarf malzemelerine ilişkin sözleşmeler, gazete, dergi gibi
süreli yayınların teslimine ilişkin sözleşmeler ve bahis ve piyangoya
ilişkin hizmetlerin ifasına ilişkin sözleşmeler ve benzeri sözleşmelerde,
aksi kararlaştırılmamışsa, cayma hakkı kullanılamıyor.
Satıcı ise cayma hakkını kullanan tüketiciye, cayma talebinin ulaşmasından
itibaren 10 gün içinde aldığı toplam bedeli iade etmek durumunda ve yine
tüketicinin satın almaktan vazgeçtiği malı masrafları kendisine ait olacak
şekilde 20 gün içinde teslim almak zorunda.
Bu yönetmelik hükümlerinin ve cayma hakkının uygulanamayacağı
sözleşmelerden bazıları ise şöyle:
Bankacılık ve otomatik makineler aracılığıyla yapılan satışlar ile ilgili,
halka açık telefon kullanımı suretiyle telekomünikasyon hizmeti verenlerle
akdedilen, taşınmaz satış, kiralama ve taşınmaza ilişkin diğer haklarla
ilgili, açık artırma veya eksiltme yoluyla akdedilen sözleşmeler.
Tüketici alışveriş yapmadan önce hukuki anlamda bu saydığımız noktalara
dikkat etmeli ve elektronik ortamda teyit ettiği sözleşmeyi iyice
anlamalı.
g-Tüketicinin mağdur olmaması için dikkat etmesi gereken diğer noktalar
nelerdir?
Internet sitelerindeki sözleşmeler, genel olarak tüketicinin müdahale
edebileceği sözleşmeler değildir. Çünkü, kullanıcının işlem anında bu
sözleşmeyi kabul etme ya da etmeme seçeneği dışında bir imkanı yoktur.
Ancak yine de tüketici sözleşme yaparken, en azından kendisi için
sözleşmenin esaslı şartını oluşturan hususlarda satıcı ya da sağlayıcı
kurum tarafından gerekli bilgilendirmeyi almaya dikkat etmeli. Özellikle,
satıcının ismi, ulaşabileceği adresi ve telefonu, satın aldığı mal veya
hizmetin özellikleri, ödenecek bedelin ve ödeme şeklinin ayrıntısı, kargo
ücretinin kime ait olacağı, garanti şartları ve benzeri hususların
sözleşmede yer almasına özen göstermeli.
Yukarıda saydığımız hususlar dışında tüketicilerin Internet üzerinde
yaptıkları alışverişte, özellikle güvenliğe dikkat etmeleri gerek. Bunun
için ise güvenlik uzmanı olmaya gerek yoktur, özellikle satın alma öncesi
tüketiciler tercih ettikleri sitenin SSl sertifikasını kontrol etmeli veya
sitenin 3D Secure sistemini kullanıp kullanmadığına dikkat etmelidir.
Açıkçası tüketiciler internette alışveriş yaptıkları durumda hukuki açıdan
oldukça güvenli durumdalar ancak her şeye rağmen sanal ortamda yaptığı
alışverişte hakkının ihlal edildiğini düşünen tüketicilerin çözüm
arayışında dikkatli olması gerekiyor.
Satın alınan mal veya hizmetin kusurlu olduğunu fark eden tüketicinin
öncelikle o mal veya hizmeti aldığı satıcı veya kurumla görüşmesi
gerekiyor. Bu tür görüşmelerde malın iadesi, malın yenisi ile
değiştirilmesi, malın tamiri, malın özrü kadar değerinden indirilmesi gibi
yasal hakları bildiğini belirtmesi gereken tüketicinin, seçim haklarını da
belirtmesi şarttır.
Haksızlığa uğradığını düşünen tüketicinin, bu görüşmelerden bir sonuç
alamaması durumunda Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun gereği; satın
aldığı malın değerine göre, öncelikle ,Tüketici Hakları Derneği’ne yada
Derneğin şubelerine başvuruda bulunmasında yarar vardır. Bununla birlikte,
“tüketici sorunları hakem heyeti”ne başvurması gerekiyor. Cayma hakkının
yanında tüketiciye tanınmış bir diğer önemli hak olan tüketici sorunları
hakem heyetine başvurmak için malın değerinin 1.162, TL’nin altında olması
gerekiyor. Yani bu değere kadar olan ihtilaflarda Hakem Heyetleri’ne
başvurulması zorunludur
Eğer, uyuşmazlık sınırı 1.162 TL’nin üzerinde ise tüketiciler, tüketici
sorunları hakem heyetinin yanı sıra tüketici mahkemelerine de dava
açabilirler. 1.162 TL.’nin üzerindeki uyuşmazlıklarda hakem heyetinin
vereceği karar bağlayıcı değildir.Ancak, hakem heyetinin verdiği karar
tüketici lehine ise, firmaların bu karar’a uymamaları durumunda tüketici
tarafından bu karar delil olarak gösterilip tüketici mahkemesine dava
açılabilir.
5-Elektronik ticarette alıcı ve satıcı birbirlerini görmeksizin iş
yaptıklarından karşılıklı olarak güvenin sağlanması için ek bir takım
önlemler almaya ihtiyaç duyarlar. Öncelikle alıcı ve satıcı taraflar
birbirlerinin kimliklerinden emin olmak isterler. İşte bu ihtiyaç dijital
imza ve dijital sertifikaların geliştirilme nedenidir. Bunlar aracılığıyla
iki taraf birbirlerinin kimliğinden emin olabilmektedir. Türkiye'de şu
anda dijital sertifikalar ile ilgili yasal altyapı henüz oluşturulmadığı
için alıcı tarafında bulunan bireysel kullanıcılar henüz dijital sertifika
kullanmaya başlamamışlar, satış yapan siteler de müşterilerine bunu şart
koşmamışlardır. Bu nedenle satıcılar alıcıların kimliklerini kontrol
edememektedirler .
Elektronik ticarette güvenlik konusunda değerlendirilmesi gereken diğer
bir konu da alıcıların elektronik ticaret sitelerinden alışveriş yapmak
için vermek durumunda kaldıkları kredi kartı vb. bilgilerin Internet
üzerinden iletilirken 3. şahısların eline geçmesi riskidir. Bilindiği gibi
özellikle telefonla yapılan satışlarda (gazeteye ilan vermek, katalog
satışları... vb) kredi kartı numarası ve son kullanma tarihi alışveriş
için yeterli olmaktadır. Bu yüzden bu bilgilerin korunması elektronik
ticaretin gelişimi için büyük önem taşımaktadır.
Ancak elektronik ticarette kredi kartı bilgilerinin başkalarının eline
geçme riski günlük hayattakine göre çok daha azdır. Günlük hayatta ödeme
yaparken kredi kartı bir başkasına verilmekte, bu yüzden kredi kartının
üzerindeki bilgilerin gizliliği büyük oranda ortadan kalkmaktadır. Sanal
alışveriş hizmeti veren firmalar, kredi kartı bilgilerinin güvenliği ve
gizliliğini sağlamak için yaygın olarak SSL ve SET gibi güvenlik
standartlarını kullanmaktadırlar. Kullanıcı, işyeri ve banka arasındaki
veri akışı sırasında bilgilerin şifrelenerek aktarılması esasına dayanan
güvenlik sistemleri sayesinde bilgilerin başka bir kişinin eline geçmesi
durumunda çözülebilmesi (yani kullanılabilmesi) önlenir. Böylece kart
bilgilerinin gizliliği ve alışverişin güvenliği sağlanmış olur. Ayrıca
kredi kartı sahiplerinin Internet üzerinde yapılan alışverişlere de diğer
alışverişler gibi her zaman itiraz hakkı vardır.
SSL (Secure Socket Layer)
SSL network üzerindeki bilgi transferi sırasında güvenlik ve gizliliğin
sağlanması amacıyla Netscape tarafından geliştirilmiş bir güvenlik
protokolüdür. 1996 yılında 3.0 versiyonunun çıkarılmasıyla hemen bütün
Internet tarayıcılarının (Microsoft Explorer, Netscape Navigator vb)
desteklediği bir standart haline gelmiş ve çok geniş uygulama alanları
bulmuştur.
SSL gönderilen bilginin kesinlikle ve sadece doğru adreste deşifre
edilebilmesini sağlar. Bilgi gönderilmeden önce otomatik olarak şifrelenir
ve sadece doğru alıcı tarafından deşifre edilebilir. Her 2 tarafta da
doğrulama yapılarak işlemin ve bilginin gizliliği ve bütünlüğü korunur.
Veri akışında kullanılan şifreleme yönteminin gücü kullanılan anahtar
uzunluğuna bağlıdır. Anahtar uzunluğu bilginin korunması için çok
önemlidir. Örneğin; 8 bit üzerinden bir iletimin çözülmesi son derece
kolaydır. Bit, ikilik sayma düzeninde bir rakamı ifade eder. Bir bit, 0
veya 1 olmak üzere 2 farklı değer alabilir. 8 bit ise sadece 28=256 olası
farklı anahtar içerir. Bir bilgisayar bu 256 farklı olasılığı sıra ile
inceleyerek bir sonuca ulaşabilir. SSL protokolünde 40 bit ve 128 bit
şifreleme kullanılmaktadır. 128 bit şifrelemede 2128 değişik anahtar
vardır ve bu şifrenin çözülebilmesi çok büyük bir maliyet ve zaman
gerektirir. Kötü niyetli bir kişinin 128 bit'lik şifreyi çözebilmesi için
1 milyon dolarlık yatırım yaptıktan sonra 67 yıl gibi bir zaman harcaması
gerekir. Bu örnekten anlaşıldığı gibi SSL güvenlik sistemi tam ve kesin
bir koruma sağlar.
Elektronik Ortam ve Internet; e-iş ve e-ticaret için ne kadar güvenli?
Internet üzerinde dolaşan bilgi paketleri, bir takım güvenlik protokolleri
yardımıyla 'şifrelenerek' gönderilir. Bunlardan en popülerleri SSL
(güvenlikli web oturumu ve karşılıklı bilgi değiş-tokuşu) ve SET (kredi
kartı uygulamaları) dir. SSL (Secure Sockets layer) ve SET (Secure
Electronic Transaction) sayesinde, bilgi güvenli bir şekilde 'sadece'
doğru kişiye iletilir ve bilgiyi gönderen bilgisayar ile alan bilgisayar
arasında güvenli bir veri iletişimi kurulur.
Böylece, kredi kartı numarası, isim, adres...vb gibi bilgiler güvenli
olarak iletilir. Internet üzerinde alışveriş yapılan tüm merkezlerde
alışveriş yapılırken bu tip güvenlik sistemleri kullanılır. 128 bir
şifreleme algoritmaları kullanan bu sistemler, e-ticaret için gerekli
'güvenli iletişim' ortamını sağlarlar.
6-Elektronik ticarete taraf olan kişiler, alışveriş işlemleri sırasında
birbirlerini görmediklerinden bazı güvenlik tedbirleri almaya çalışırlar.
Klasik ticaret yapan bireyler karşılıklı güven temini için kimlik, imza ve
buna benzer yöntemler kullanmaktadır. Aynı şekilde dijital ortamdaki iş
ilişkilerinde de, klasik ticarette olduğu gibi, tarafların karşısından
beklentileri bulunmaktadır. Dijital ortamlarda imza ve sertifikaların
oluşturulmasının sebebi budur. Dijital imza ve sertifikalar sayesinde
kişiler karşısındakinin bilgilerinden emin olabilmektedir. Elektronik
ticaret ortamlarında yapılan alışverişlerde kredi kartı ve benzeri
bilgilerin üçüncü kişilerin eline geçmesi muhtemel bir risktir. Bu olay
daha çok Internet ortamında ve online mağazalardan yapılan alışverişlerde
görülmektedir. Ancak, günlük hayata oranla, kredi kartı bilgilerinin
dijital ortamlarda başkaları tarafından öğrenilme riski daha azdır.
Elektronik ticaretin iletişim boyutunda ise, iletişim teknolojinin
ilerlemesi, bilginin güvenliği konusundaki hassasiyeti artırmıştır. Günlük
yaşamın tüm alanlarındaki iletişimin kısmen ve tamamen elektronik ortamlar
üzerinden yapılmaya başlandığı günümüzde, aktarılan bilgiler arasında,
işletmelere, kamuya ve kişiye özel bilgilerin bulunması bilginin güvenliği
konusundaki çalışmaların artmasına neden olmuştur. Açık ağlarda iletilen
bilginin güvenliği, başkası tarafından dinlenme, değiştirilme veya taklit
edilme tehdidi altındadır. Bilgi güvenliğini sağlamak bu tehditleri
tamamen ortadan kaldırmakla mümkün olabilir. Bilgiyi koruma yöntemlerinin
en önemlileri şifreleme ve kilitleme yöntemleridir. Günümüzde kullanılan
yöntemlerden bazıları şunlardır;
Açık ve gizli anahtarlar, şifreleme işlemlerinde kullanılan aralarında
eşsiz bir matematiksel ilişki bulunan sayısal algoritmalardır. Açık
anahtar, kişiye ait herkesin ulaşabildiği bir algoritmadır. Gizli anahtar,
açık anahtar ile şifrelenmiş bilgiyi çözebilen ve sadece kişide bulunan
bir algoritmadır. Gizli anahtar ile şifrelenmiş bilgi sadece açık anahtar
ile çözülebilir. Açık anahtar bilgisinden gizli anahtar, gizli anahtar
bilgisinden açık anahtar üretilemez.
Kriptografi, güvenli veri iletişimi ve veri saklanması amacıyla şifreleme
ve şifre çözme yöntemleri geliştiren bilim dalıdır. Ağlar üzerinden
iletilen bilginin belirli bir şifre anahtarı ile içeriğinin
değiştirilerek, sadece karşı taraf tarafından okunur hale getirilme
işlemine sayısal şifreleme adı verilir.
Bilgi gönderen ve alan tarafların aralarındaki veri iletiminde ortaya
çıkacak sorunların ortadan kaldırılabilmesi amacıyla güvenilir üçüncü
tarafların bulunması düşünülmüştür. Güvenilir üçüncü taraf olarak sistem
içinde yer alan, kişilere elektronik kimlik belgesini veren kurumlar onay
kurumlarıdır.
Elektronik Kimlik Belgesi, onay kurumları tarafından verilen nüfus
cüzdanı, ehliyet belgesi ve diğer kimlik belgeleri gibi kişinin Internet
üzerinde kimliğinin saptanması için kullanılan elektronik dosyalardır.
Diğer bir değişle kimliğin sayısal ispatıdır. Elektronik kimlik belgesi
ile birlikte kişiye ait açık anahtar ve gizli anahtar belirlenir.
Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı
Ahmet YURTSEVEN
Tüketici Hakları Derneği Yenimahalle Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi
|