Okul Ücreti Adı Altında
Haksız Tahsil Edilen Paranın İadesi Davasında Tüketici
Mahkemeleri Görevlidir
Okul Ücreti adı altında haksız tahsil edilen paranın iadesi davasında
Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2007/10790 K. 2007/10898 T. 25.6.2007
ÖZÜ: Davacı haksız olarak tahsil edilen 495.20 YTL'nin iadesi istemiş,
mahkemece istemin reddine kesin olarak karar verilmiştir. Hüküm davacı
tarafça kanun yararına bozulması talep edilmiş olup Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığınca talep doğrultusunda, kararın kanun yararına bozulması
istenilmiştir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin
olduğundan taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen
gözetilmesi gerektiğinden görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz
konusu olmaz.4077 sayılı Kanunun 2. ve 3. maddeleri gereği somut olaya
4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir. Aynı yasanın 23. maddesi
gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu
gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin
esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru
görülmemiştir.
DAVA ve KARAR: Dava dilekçesinde 495.20 YTL alacağın faiz ve masraflarla
birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine
dair ( miktar itibariyle ) kesin karar verilmiş hükmün davacı tarafça
kanun yararına bozulması istenilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca
talep doğrultusunda, kararın kanun yararına bozulması istenilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün
kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, okul ücreti olarak haksız olarak tahsil edilen 495.20YTL'nin
iadesi istenilmiş, mahkemece istemin reddine kesin olarak karar
verilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra
kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen
amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini
oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi
için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına
ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile
davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 10/A maddesi kapsamında
sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her
türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri
sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili
hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.
4077 sayılı Kanunun 2. ve 3. maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı
Kanunun uygulanması gerekmektedir. Aynı yasanın 23. maddesi gereğince
uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek
görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına
girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru
görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma
isteğinin açıklanan sebeplerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve gereği
yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığına gönderilmesine, 25.06.2007 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi. |