Tüketicinin Tercih Hakkı
T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/6937 K. 2008/13579 T. 17.11.2008
ÖZÜ: Davacı tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi
olarak kullanmış olup, araçtaki boya hatasının davacının kullanımından
kaynaklanmayıp fabrika çıkışlı imalat hatası olduğu anlaşıldığına göre
mahkemece davacının talebi doğrultusunda aracın ayıpsız olan yenisi ile
değiştirilmesine, 4077 sayılı yasanın 4. maddesinin 3. bendi gereğince
imalatçı-üretici de satıcı ile birlikte ayıplı maldan ve tüketicinin bu
maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu
olduğundan, her iki davalı da ayıplı mal nedeniyle sorumludur.
DAVA ve KARAR : Davacı, 25.11.2005 tarihinde davalılardan ………….. otomotiv
A.Ş.'den satın almış olduğu 2006 model …….. marka aracı bir süre
kullandıktan sonra, kaporta koruma işleminin yapılması için 25.06.2006
tarihinde yetkili servise götürdüğünü, burada yapılan işlemde aracın sağ
ön kapı çıtası üzerinde 20 cm kadar boya akıntısının olduğu tespit
edildiği, üretim hatasından kaynaklanan söz konusu ayıp nedeniyle aracın
değiştirilmesini talep etmişse de davalılar tarafından kabul edilmediği
ileri sürülerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün
olmaması halinde ise araç bedelinin en yüksek yasal faizi ile birlikte
ödetilmesine karar verilmesi istenmiştir.
Davalılar, yetkili servis tarafından aracın orijinal bir şekilde boyanması
halinde sorunun giderileceğini, boya akıntısının aracın kullanımına engel
teşkil etmediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece bilirkişi raporu gereğince araçtaki ayıbın tamir suretiyle
giderilmesinin mümkün olduğu, tamir nedeniyle araçta meydana gelecek değer
kaybına ilişkin bedelin ise talep edilmediği belirtilerek, davanın reddine
karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının 25.11.2005 tarihinde davalı ……….. Otomotiv A.Ş.'den satın aldığı
aracın,25.06.2006 tarihinde kaporta koruma işlemi için götürmüş olduğu
yetkili serviste, sağ ön kapı çıtası üzerinde vernik akıntısı olduğunun
tespit edildiği, 20 cm uzunluğunda ve 3-4 mm boyutunda düğüm şeklindeki bu
akıntının imalattan kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde bulunduğu
anlaşılmaktadır. yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında da
araçta bu nedenle bir imalat hatası bulunduğu belirtilmişse de mahkemece
hükme esas alınan 18.12.2007 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, aracın bu
nedenle yenisi ile değiştirilmesi koşullarının oluşmadığı, orijinal
şekilde boyanması halinde araçtaki sorunun giderilebileceği, ancak boya
işleminin aracın ikinci el değerini 1.500,00.-YTL miktarında düşürüleceği
belirtilmiş olup, mahkemece de araçtaki söz konusu ayıplı imalatın tamir
suretiyle giderilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle, davacının aracın
değiştirilmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir. Oysaki 4077
sayılı tüketicinin korunması hakkında kanunun 4. maddesi, hükmü uyarınca
tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde
satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini,
ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da aracın
yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Tüketici, yasanın kendisine
tanıdığı dört seçenekten birini tercih etmek hakkına sahiptir. Satıcı,
Tüketiciyi bu haklardan herhangi birini kullanmaya zorlayamaz. Dava konusu
olayda davacı tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi
olarak kullanmış olup, araçtaki boya hatasının davacının kullanımından
kaynaklanmayıp fabrika çıkışlı imalat hatası olduğu anlaşıldığına göre
mahkemece davacının talebi doğrultusunda aracın ayıpsız olan yenisi ile
değiştirilmesine, 4077 sayılı yasanın 4. maddesinin 3. bendi gereğince
imalatçı-üretici de satıcı ile birlikte ayıplı maldan ve tüketicinin bu
maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu
olduğundan, her iki davalının da ayıplı mal nedeniyle sorumlu tutulmasına
karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve
yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden
davacı yararına bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde
iadesine, 17.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. |